Epilepsi Nedir?
Bilim ve teknolojide çok önemli yollar kat edilmesine rağmen insan beyni birçok bilinmeyeni barındırmaktadır. Bunlar arasında yer alan epilepsi ya da halk arasındaki adıyla "sara hastalığı", kısa süreli beyin fonksiyon bozukluğuna bağlıdır ve beyin hücrelerinde geçici anormal elektrik yayılması sonucu ortaya çıkar. Epileptik nöbet; beyinde normal olmayan elektriksel boşalımlar neticesinde oluşan bilinç değişikliği, bayılma, kısa süreli dalma, boş bakma, yüzde, kollarda veya bacaklarda kasılma, dişlerde kilitlenme, gözlerde kayma, ağızda köpürme ve idrar kaçırma gibi bulguların eşlik ettiği geçici bir durumdur.
Dünya nüfusunun yaklaşık %1'i epilepsi hastalığından etkilenmiştir. Hastalık, cinsiyet ya da ülkesel farklılıklar göstermeden herkeste görülmektedir. Epilepsi nöbetleri herhangi bir yaşta ortaya çıkabilir ama sıklıkla en gençler ile en yaşlılar etkilenir. Hastaların büyük çoğunluğunda genellikle diğer tüm beyin fonksiyonları sağlıklıdır.
Epilepsinin türleri var mıdır?
Epilepsinin yüzden fazla türü mevcuttur. Bu yüzden nöbetlerini tanımak her zaman kolay değildir. Uzun süre açlık yaşamak, stres, uykusuzluk, alkol, kahve gibi içecekler epilepsiye yatkınlığı olan kişilerin nöbet geçirmesini kolaylaştırabilir. Bilgisayar ve televizyon gibi parlak ışık saçan aygıtlar bahusus ışığa hassas epilepsisi olan kişilerde nöbete neden olabilir.
Epilepsi teşhisi nasıl konulur?
Nöbet esnasında görülen klinik semptomlara göre epilepsi teşhisi konulabilir. Epilepsi teşhisi için EEG; epilepsinin nedenini araştırmak için de MRG tetkiklerinden faydalanılır.
Nöbet sırasında ne yapılmalı?
Nöbetler, çoğunlukla birkaç dakika süresinde kendiliğinden durmaktadır. Bundan dolayı nöbet geçiren bir kişi olduğunda hasta çok sert olmayan düz bir zemine yan yatırılmalı, solunum yolu açık tutulması için gayret gösterilmelidir. Ağızda köpürme veya kusma varsa temizlenmeli, başını sert yerlere çarpıp kendine zarar vermesi engellenmelidir. Nöbetin 2-3 dakikadan uzun sürmesi halinde 112 aranarak, hasta en uygun sağlık merkezine ulaştırılmalıdır.
Halk arasında yaygın olarak uygulanan kasılmayı engellemek için sıkıca tutmanın, yüzüne su veya kolonya dökmenin, alkol veya soğan koklatmanın herhangi bir faydası bulunmamaktadır. Hastaya herhangi bir şey yedirmeye ve içirmeye çalışmak çok tehlikeli olup akciğerlere kaçmasına ve bundan dolayı da hastanın ölümüne dahi sebep olabilmektedir.