Tüm dünyada giderek artan diyabete dikkat çekmek amacıyla Uluslararası Diyabet Federasyonu ve Dünya Sağlık Örgütü işbirliği ile 1921 insülini bulan Dr. Frederick Banting'in doğum günü olan 14 Kasım “Dünya Diyabet Günü” olarak kabul edilmiştir.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada 422 milyon erişkin Diyabet- Şeker Hastalığı ile yaşıyor ve her yıl 1,6 milyon kişi diyabete bağlı komplikasyonlar nedeni ile ölüyor. Özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde diyabet hızla artıyor. Diyabetteki bu hızlı artışın sebebi obezite ve fiziksel aktivite azlığı olarak belirlenmiştir.
Ülkemizde 2022-2023 yılları arasında Bakanlığımızca yapılan Hipertansiyon, Diyabet ve Böbrek Hastalıkları Taramasına toplam 4388 kişi müracaat etmiş ve taramaya katılanların 34,4%’ünde (1496 kişi) diyabete rastlanmıştır. Yapılan taramada 40 yaşından itibaren diyabetin artış gösterdiği saptanmıştır.
Diyabet Nedir?
Diyabet, vücuttaki insülinin üretilmediği, yetersiz oranda üretildiği veya üretilen insülinin etkili bir şekilde kullanılamadığı durumlarda ortaya çıkan, kan şekeri yüksekliğiyle seyreden kronik bir hastalıktır.
Diyabetin belirtileri nelerdir?
Diyabet idrara çıkmada artış, su içmede artış, kilo kaybetme ve yorgunluk gibi şikayetlerle görünebilir. Ancak, HİÇBİR BELİRTİ GÖSTERMEYEBİLİR! Bu sebeple doktorunuzun önereceği aralıklarla düzenli kan şekerini ölçmek gerekir.
Temelde 2 tip Diyabet tanımlanmıştır:
Tip 1 Diyabet: gençlerde ve çocuklarda görülür. Pankreas hiç insülin üretemez.
Tip 2 Diyabet: pankreastan üretilen insüline vücut yanıt veremez. Dünyadaki tüm Diyabet vakalarının %90’ını oluşturur. Bel çevresinin genişlemesi ve artmış beden kitle indeksi Tip 2 diyabet riskini artıyor.
Gestasyonel ya da gebelik Diyabeti: Gebelik her kadının metabolizmasına ayrı bir yük getirir. Gebelik esnasında özellikle gebeliğin 2. yarısından sonra kan şekeri yükselebilmekte ve doğum sonrasında tekrar normal düzeyine dönmektedir. Teşhis için gebeliğin 24-28. haftalarında şeker yükleme testi ile tanı konur. Genetik açıdan ailesinde diyabet öyküsü fazla olan kişiler, 35 yaş üstü anne adayları, 4 kilo ve üzeri çocuk doğurmuş anne adayları gestasyonel diyabet açısından yüksek riskli grup olarak kabul edilir. Gestasyonel Diyabet bebekte doğumsal malformasyonlara, artmış doğum ağırlığına ve doğum sırasında bebek ölümlerine sebep olabilir. Katı bir kan şekeri takibi gebelikte bu riskleri azaltır.
Gizli Şeker nedir?
Tip 2 Diyabet bulguları henüz başlamadan 10-15 yıl süre öncesinden prediyabet ya da glukoz intoleransı ya da ‘gizli şeker ’dönemi vardır. Bu dönemde açlık şekeri normal olmasına rağmen tokluk şekerleri yükselir. Sık acıkma, açlığa tahammülsüzlük, tatlı krizleri, yemekten sonra yorgunluk, halsizlik gibi bulgular görülür. Bu dönemde tanı tokluk şekeri ve glukoz yükleme testi (OGTT) ile konur. Bu süreçte de diyabete bağlı organ hasarları görülebilir. Bu nedenle diyabet riski taşıyan kişiler, tanı için mutlaka bir sağlık kurumuna başvurmalıdır.
Kimler Diyabet riski taşır?
45 yaş ve üzerindeki kişiler, kilosu fazla olan kişiler kan şekeri değerleri normal çıksa dahi, mutlaka 3 yılda bir şeker yükleme testi ile veya tokluk kan şekeri ile incelenmelidirler. 45 yaş altındaki kişiler aşağıdaki ek risk faktörlerinden en az birine sahipse diyabet açısından daha erken yaşta tetkik yaptırmalıdır.
Risk Faktörleri:
1- Fazla kilolu olma (Beden Kitle İndexi (BKİ>25)
2- Birinci dereceden akrabalarda diyabet öyküsünün varlığı
3- Kan yağlarında yükseklik
4- Kan basıncı yüksekliği
5- 4 kg ve üzerinde çocuk doğumu yapmış olma veya hamilelik diyabeti varlığı
6- Damar hastalığı hikayesi olanlar
7- İnsülin direnci ile ilgili bir klinik tablo olması örneğin polikistik over gibi
8- Daha önce gizli şeker tanısının olması
Diyabet bize ne gibi zararlar verebilir?
Diyabet birçok organa zarar verebilir. Dünyada en sık körlük sebebi Diyabetik retinopatidir. 15 yıllık diyabetik hastaların %2 sinde körlük, %10 unda ise ciddi görme bozuklukları gelişir.
Dünyada böbrek yetersizliğinin en sık sebebi de Diyabettir. Diyabetin ciddiyeti ve süresi ile eşlik eden yüksek kan basıncı böbrek yetersizliği gelişimini artırmaktadır.
Tüm Diyabetik hastaların %50 si kalp ve damar hastalıkları nedeniyle kaybedilmektedir. Özellikle sigara içmek, yüksek kan basıncı, yüksek kan kolesterolü ve obezite ile bu risk daha da artmaktadır.
Diyabetik nöropati Diyabetin en sık komplikasyonudur. Yine kan şekeri düzeyleri ve Diyabetin süresi ile ilişkilidir. Hastalarda his kayıplarına, kol ve bacaklarda hasarlara sebep olur. Erkeklerde impotans sebebidir.
Diyabetik ayak kan damarları ve sinir hasarlarına bağlı iyileşmeyen yaralar ve ampütasyonlarla sonuçlanabilir. Halbuki düzenli ayak bakımları ve hastaların yakın ayak muayenesi takibi ile tamamen önlenebilir.
Diyabetin bize verdiği zararları nasıl önleyebiliriz?
Diyabet hastaları iyi bir kan şekeri regülasyonu, kendilerine uygun bir beslenme, yeterli fiziksel aktivite, düzenli hekim kontrolleri ve eğitim ile uzun ve sağlıklı bir yaşam sürebilir. Düzenli aralıklarla kan şekeri, kan basıncı ve kan lipidleri takip edilmelidir. Yine düzenli aralıklarla ilgili branş hekimlerince kalp, göz, böbrek, sinirler ve ayaklar kontrol edilmelidir.
UNUTMAYIN! Günde 30 dk yürüyüş ve kilo kontrolü ile Diyabet önlenebilir!
Tüm vatandaşlarımız 14 Kasım Dünya Diyabet Günü vesilesiyle KKTC Sağlık Bakanlığına bağlı tüm sağlık merkezlerimizde açlık ve tokluk kan şekeri ölçtürebilir ve diyabet ile ilgili bilgi alabilirler.